Bugün Arya ile tarihe geçtik. Bugüne dek ne olursa olsun, ne kadar kızarsam kızayım her zaman seni seviyorum dedim Arya'ya ama bugün öyle olmadı. Bugün açık açık ve defalarca "Seni sevmiyorum" dedim.
Sevmiyorum. Sevemiyorum. O kadar kızgınım ki...
Elimden gelen her şeyi yapıyorum. Her şeyiyle ilgileniyorum. Mantık çerçevesinde olan her istediğini yerine getiriyorum. Hobilerini destekliyorum, istediği yemekleri pişiriyorum, oyun oynuyorum, her istediğinde konu ne olursa olsun yanında oluyorum.
Hep destek, tam destek!
Ama artık öyle değil. Her defasında aptal yerine konulmaktan, yalan söylemesinden, kendi işine geldiği gibi davranmasından bıktım artık. Defalarca kez uyardım bana yalan söyleme diye. Her defasında yakalanıyor ama asla akıllanmıyor. Asla dediğimi ilk seferde yapmıyor; eğip büküyor, kendi canı istediği zaman, istediği gibi yapıyor.
Her sabah dişlerini fırçala, saçını tara; fırçaladın mı, "Evet"; taradın mı, "Evet"... Kontrol ediyorum, hep yalan. Salonda yemek yeme diyorum, arkamı dönsem orda yemek yiyor. Benden gizli saklı bir şeyler alma diyorum; hergün bir şeyler çıkıyor çantasından, odasından... Yaşına uygun olmayan şeyleri izleme diyorum, ya benim ya babasının hesabından izliyor. Sadece bunlar da değil, daha neler var maalesef. Sürekli yalan söylüyor, sürekli arkamdan iş çeviriyor.
Yakalanınca hep aynı numaralar... Ağlıyor, özür diliyor, pişmanım, bir daha yapmayacağım diyor. N'olur annecim güven bana, bir şans daha ver bana... Bu kez şans falan yok. Tüketti içimdeki anneyi. Şu an odasında ağlıyor ve ben zerre üzülmüyorum.
Artık istediği kadar pis pis gezip yaşayabilir. Ne dişi umrumda ne saçı başı ne odası... Ne hali varsa görsün. Artık kılımı bile kıpırdatmak istemiyorum Arya için. Her şeyi Evrim'e devrettim, kendi aralarında halletsinler. Benden bu kadar.