26 Kasım 2015 Perşembe

İçimizdeki Kedi Aşkı :)

Ah bir görseniz apartman kedimizi...

Apartmanımızda bir kedi besliyoruz. Bembeyaz, sessiz, sakin bir kedi. Kapıyı her açtığımızda ayaklarımıza dolanıyor, paspasa yatıp oyunlar yapıyor, fırsat bulursa içeri girmeye çalışıyor. Su, mama, süt veriyoruz düzenli olarak. O kadar sevecen ki kalbimizi çaldı kerata. Arya zaten kedi aşığı bir çocuk, her kapı açıldığında kediyle karşılaşmaya bayılıyor. "Annecim, Babacım (b)ak, kedi!" diye bize gösteriyor ve kediyi seviyor. Kediyi eve alsak herhalde havalara uçacak Arya :)

Son günlerde evde sürekli bu kedinin muhabbeti dönüyor, eve alsak ne güzel olur diye iç geçiriyor herkes. Her şey iyi güzel de maalesef benim ciddi bir kedi alerjim var :( Daha önce kedi beslenen evlerde kaldığım oldu ve sabahı zor ettim. Nefes darlığı, tıkanan burun, şişen boğaz, akan gözler, bitmeyen bir kaşıntı... Kızarıklıkları söylemiyorum bile. Alerjiye rağmen sokakta kedi sevmişliğim çoktur. Ama uzun süre, hayat boyu aynı evde bir kediyle yaşayabilir miyim ? Oldukça zor maalesef.

Araştırdığım kadarıyla kediyi belirli aralıklarla özel bir şampuanla yıkamak ve haftada 2-3 kez fırçalamak gerekiyor. Ayrıca asla yatak odasına ve halı olan odalara girmemesi gerekiyor. Tüm bunlar çözüm değil de bir nevi önlem. Alerjiyi engellemenin çaresi yok gibi görünüyor. Alerji ilaçları var ama hepsi geçici çözümler maalesef. Kedinin olduğu ortamda giyilen giysilerin yatak odasına girmesi bile başlı başlına bir sorun. Tüm bunlara rağmen aklım hala kedide mi? Evet :( İçimden bir ses "Bir denesek, belki bu kediye alerjim olmaz" diyor tüm naifliği ile :)

Eczaneye alerji ilacı sorduğumda eczanecinin tepkisi "E kedi alerjiniz varsa, eve kedi almayın!" oldu. Biz de biliyoruz en kolayı o tabi! Ama işte gönül bu sevdi mi ferman dinlemiyor. Şimdilik konuyu hala düşünüyoruz ama kapımızda yatan bu sevgi yumağına ne kadar dayanabiliriz bilmiyorum.