Gelelim bu 5 günde neler değişti, neler yaptım, neyi fark ettim. Öncelikle telefonda çok fazla vakit geçirdiğim için tamamlayamadığım işlerimi kolayca bitirebildim; bol bol kitap okudum, uyudum, eşimle, kızımla, sohbet ettim. Telefonu hiç almadım mı elime? Aldım tabi ki! Sevdiğim sitelere/bloglara baktım, bir sürü makale, kitap tanıtımı/incelemesi okudum. Eşimle telefondan Kelimelik oynamaya başladık :) Arkadaşlarımla telefonda konuştuk. Tanımadığım bir sürü insanın fotoğraflarına bakarak boşa harcayacağım zamanı aileme ve kendime harcadım.
5 gün içinde sık sık düşünüp cevabından emin olamadığım sorular oldu. Mesela şu akıllı telefonlardan önce gün içinde boş kaldığımız anlarda ne yapıyorduk? Çayımızı, kahvemizi aldık, camın önüne geçtik. Eee? Boş boş oturup sadece dışarıya mı bakıyorduk? Muhtemelen düşünüyorduk, ölçüp biçiyor, kararlar alıyor, planlar yapıyorduk. Böyle düşünüp sorguladıkça akıllı telefonun birçok şeye engel olduğunu fark ediyorum.
Şu an oteldeyiz. Etrafıma bakıyorum. Herkesin elinde telefon, orayı çekiyor, burayı çekiyor, manzaraya telefon ekranından, kameradan bakıyor, konseri telefon ekranından izliyor. Çekim işleri bitince de yürüyüp gidiyor. Paylaşacak kadarı yeter, gerisine gerek duymuyor kimse. Görüntü o kadar acayip ki... Bir sürü insan elinde telefon, telefonlar havada, gözler ekranda; sonra fotoğrafı/videoyu kontrol/düzenleme aşaması, tüm kafalar eğik, telefon ışıkları yüzlere vuruyor. Her şey tamam, paylaş tuşuna basıldı. Şimdi sırada paylaşılacak başka ilginçlik bulmakta. Aynı sıralama ile devam! Unuttum. Tabi arada paylaşımları kaç kişi görmüş, kaç kişi bakmış kontrol etmek lazım.
Kesinlikle eleştirmiyorum. Çünkü ben de öyleyim. Öyleyim ve şu an kurtulmaya çalışıyorum. Eleştirmiyorum, sadece dışarıdan bakınca çok acayip geldiğini anlatmaya çalışıyorum. Zaman zaman kendimi cidden "Black Mirror" dizisine düşmüş gibi hissettim. Her şey farkına varmakla başlar denir ya işte ben de şimdi farkına varıyorum. Umarım gerisi de gelir.
Ya ben de yazdım yarın yayınlayacağım (sıra gelmedi) ama ben de fena gitmiyorum. Ben de senden feyz aldım ve kaldırdım facebook ve messenger'ı. Gerçekten çok fark etti. İnsan etrafına gören gözlerle bakınca ne çok şey fark ediyor, malesef çoğu insanın tamamen telefona bağlı yaşadığını da.. Dur bakalım bu iş iyi oldu gibi. Sağol ya!
YanıtlaSilGerçekten telefonun kamerasından/ekranından bakmak yerine kendi gözümüzle bakınca çok fark ediyor :) iyi yaptık bence ;)
SilBir de zaman kavramım değişiyor, sosyal medyada zaman aşırı hızlı geçerken manuel hayatta baya yavaş yahu :D
SilŞöyle düşünmek lazım pencere önünde boş oturmak ile tanımadığımız hayatlara ve selfi yüzlere bakmanın farkı şöyle var.Her ikisinde de bakıyoruz.Ama pencere önünde otururken kendi kendimize hayal kurma, düşünme,kafa dinleme vs bize aitken diğerinde gereksiz hırs,haset vs gibi duygulara dahi kapılma şansımız açık oluyor.Mutsuzluk yaratabiliyor. O nedenle akıllı telefon (olmadan da olmaz) kullanımında ölçülü olmakta büyük fayda var.
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum. Ölçülü kullanmak lazım. Her şeyin fazlası zarar zaten :)
SilAzı karar çoğu zarar herşeyin galiba ...
YanıtlaSilİnstagramdaki çocuk fotolarına özenip çocuk yapmak isteyen bizlere bir tavsiye? :-))
YanıtlaSil