9 ay geçiyor da doğum için belirlenen tarih yaklaştıkça günler, saatler geçmek bilmiyor. Hesaplamalara göre Arya'nın 31 Mayıs'ta doğmasını bekliyorduk ama küçük cimcime bizi 5 gün daha bekletti :) Hamileyken formasyon aldığım için hamileliğin son dönemlerinde finallere nasıl gideceğim sorusu gündeme geldi. Final tarihleri 3-7 Haziran. Arya 31 Mayıs'ta doğmayınca ben karnım burnumda 3 finale girdim. Günler geçtikçe Arya'nın doğmaması aramızda espri konusuna dönüştü ve Evrim (eşim), "Sen çocuğu çıkarıp direk okula göndereceksin bu gidişle" diye dalga geçmeye başladı.
Çooook yakın arkadaşım Şehnaz, yakın bir zamanda hamile olan bir iş arkadaşının komedi filmi izlerken çok güldüğünü ve daha sonra doğum yaptığını anlatmıştı. Biz de ailece bunun şakasını yapıyorduk. 4 Haziran'da Bodrum'dan 1-2 günlüğüne İstanbul'a gelen dayımız bizi ziyarete geldi. Eşim esprili mizacını büyük ölçüde dayısından almış; o gece ikisi bir araya gelince espriler havada uçuştu ve hepimiz delicesine güldük. Hatta gecenin kapanışını babam "Bu kız bu kadar gülmeyle bu gece de doğurmazsa daha da doğurmaz" diyerek yaptı.
Gülmekten mi yoksa zamanın gelmesinden mi bilmiyorum ama sabaha karşı doğum sancılarım başladı :) Sancıların sıklığı arttıkça heyecanımız da arttı. Hastaneye vardığımızda sancılar gerçekten dayanılmaz bir hâl almaya başladı ama doğum için beklememiz gerektiğini söyledi doktorum. Daha önceden Epidural ile normal doğum seçeneği hakkında bilgi vermişti doktorum. Sancıların acısı artınca Epidural anestezi yapılmasını istedim. İyi ki de istemişim. Epidural anestezi ile normal doğum gerçekten çooook kolay. Sancılar yine hissediliyor ama en fazla gaz sancısı gibi.
Doğum için beklerken bana bakan 2 tane dünya tatlısı ebe vardı yanımda. Benimle sürekli ilgilenip güler yüz gösterdiler. Doğumdan önce Evrim yanıma geldi ve biz konuşurken doğum başladı. Ebeler beni hemen doğumhaneye aldılar ve sadece 10 dk sonra Arya kollarımızdaydı. İşte o andan itibaren tüm dünya değişti :)
Artık oyunlar öğrenmeye başlıyor. Yanaklarına, çenesine, burnuna dokunulması hoşuna gidiyor. Sürekli onunla konuşulsun, ilgilenilsin istiyor :) o kadar tatlı ki o istemese bile gözümüzü ondan alamıyoruz zaten :)
Aşkın bu yeni hâli o kadar tatlı ki insanı içmeden sarhoş edebiliyor. Allah isteyen ve kıymetini bilecek herkese nasip etsin inşallah :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder