29 Temmuz 2016 Cuma

Çocuklu Bir Ailenin Henüz Tutulmamış(?!) Bir Eve Taşınma Hazırlıkları

Artvin'e gidiş tarihimiz net olarak belli artık! 12 Ağustos'ta Artvin'e uçuyoruz ailecek!

Normal koşullarda taşınmak için önce taşınılacak evin bulunması gerekli ama bizde her şey tersinden işliyor maalesef. Biz ilk olarak kendi evimizi kiraya verdik, eşyalarımızı paketlemeye başladık, Ağustos'ta gitmek için biletlerimizi aldık, nakliye firması ile anlaştık. "Eee ev tuttunuz mu?" dediğinizi duyar gibiyim. Hayır, henüz ev tutamadık. İnternetten bakıp beğendiğimiz evlerin lokasyonları bize uymadı, lokasyon olarak uyan evleri biz beğenmedik. Sonunda gidip kendi gözümüzle görmeden ev tutamayacağımızı anladık. Allah büyük, gidince elbet bize uygun bir ev buluruz diye avunuyoruz şu an.

Çoluklu çocuklu bir ailenin taşınma süreci gerçekten zor. Eşyalar ayrılıyor, paketleniyor ama bir yandan kullanılmaya devam edilen eşyalar ortalığa saçılıyor; paketlenen eşya kolileri evi işgal ederken tuttuğum  her şey elimde kalıyor. Hiç bitmeyecekmiş gibi uzayan bir yapılacaklar listesi bizi bekliyor. Tüm bunların içinde akıl sağlığımı nasıl koruduğuma gelirsek zihnimi olmayan yeni evimizi dekore etmeye kanalize ettim :P Ufak çapta yenileme-değiştirme denemeleri yapıyorum. Döşemelik kumaş alıp koltuk minderlerini ve mini yastıkları değiştirerek mevcut mobilyalarımızı yeni, renkli, daha canlı bir konsepte uygun hale getirmeye çalışıyorum. İç dizayn fotoğraflarına bakarak hem vakit geçiriyorum hem de henüz tutamadığımız evimiz (?!) için dekorasyon fikirleri oluşturuyorum.



Artvin'de atandığım okul zorunlu hizmet bölgesinde değil, bu yüzden o okulda en fazla 3 sene kalabilirim. 3 yılın sonunda şark hizmeti yapmak zorundayım ki bu da zorunlu hizmet bölgesinde olan bir okula atanacağım anlamına geliyor. Yani Artvin'de oturacağımız ev nihai durağımız olmayacağı için yeni eşya almak pek de mantıklı olmayacak. Ama 4 yıldır oturduğumuz evin salon, mutfak ve banyosunda kullanılmış olan "kırmızı-siyah-beyaz" üçlüsünden çok sıkıldığım için bir daha bu renkleri bir arada görmeyi istemiyorum. İşte bu yüzden değiştirilebilir tüm detayları değiştirerek farklı bir ortam yaratmaya çalışıyorum. Şu an önümdeki en büyük engel oturacağımız evi tutmamış olmamız tabi ki.

Tüm bu taşınma telaşının içinde çocuk nerde diyorsanız hemen söyleyeyim: Kreşte! Arya'nın bitmeyen enerjisine yetişecek enerjim yok bu günlerde maalesef :( Öyle bir enerji ki maşallah tüm gün kreşte oyun oynuyor, hoplayıp koşuşturuyor ama eve gelince de hiç yorgunluk yok, aynen devam ediyor! Eve geldiğinde yaptığı ilk iş tüm oyuncaklarını etrafa saçmak, sonra da dayısıyla koşmaca ya da saklambaç oynamak, beni ikna edip top ya da arabalarla oynamak... Sonunda enerjisi bitince de "Anne, benim uykum geldi, kitap okur musun?". Her gece aynı kitabı okumaktan bıktııııııım ama yapacak bir şey yok, çünkü Arya Hanım hep "tavşancık oku" diye tutturuyor :( Herşeye rağmen tabi ki anne-kız rutin aktivitelerimizi es geçmiyoruz. Ben iş yaparken Arya bana yardım ediyor, işler bitince birlikte oturup çocuk dergilerini okuyoruz, içinden çıkan oyuncaklarla oynuyor, birlikte sticker yapıştırıyoruz :)



Arya'nın bitmeyen enerjisine yetişemediğim zamanlarda topu babasına, dedesine, babaannesine atıp kaçıyorum. Tavsiye ederim çok süper bir yöntem :D Tabi bazen işe yaramıyor, ihale yine bana kalıyor ama olsun denemeye değer :D

Şimdilik bizim cephede durumlar böyle, inşallah bir dahaki yazıya ev tutmuş ve taşınmış oluruz :)



3 yorum:

  1. Son fotoğraftaki arka manzara ne güzelmiş (öndeki daha güzel tabii)
    Olmayan bir eve taşınma fikri beni çok heyecanlandırdı, olur ya, herşey olur, endişesiz sakin sakin.. Kolay gelsin! <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla Ceren ben de sanki "Neverland"e taşınacak gibi heyecanlıyım :D inşallah dediğin gibi sakin sakin, sorunsuz hallolur herşey.

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil