13 Ekim 2019 Pazar

Ela Lale el ele kaleye...

ölürsem eğer ela ile lale gelmesin ile ilgili görsel sonucu

Şu an beni ancak 1. sınıf velileri anlar. 

Okullar açılalı 1 ay oldu. Nasıl geçti hiç anlamadım! Ama işler giderek kızışıyor bizim evde. Okuma ödevleri beni benden alıyor. Eskiden ne güzel okuma fişleri vardı. Şimdi önce sesler sonra heceler, sonra kelimeler, en son cümleler öğretiliyor ki bence kesinlikle çok saçma! "L" harfini "lı" diye öğrenen çocuktan "la" hecesini doğru okumasını beklemek çok acayip bence. Çocuk "l"yi görünce "lı" diyor sonra "a" diyor. Oldu mu sana kırk yıllık "la" hecesi "lıa"! "Kale" kelimesi daha da feci "kıalıe" oluyor. Delirmemek işten değil!

Ela ve Lale'yi zar zor geçtik ama işler kolaylaşacağına zorlaşıyor. Ele, elek, leke, kelek, kek, el, al, kal... Hepsi birbirine benziyor. Sanki öğrenmesin de daha çok kafası karışsın diye uğraşıyormuşuz gibi hissediyorum. Cümleler o kadar manasız ki anlatamam. Kısacası bu okuma-yazma macerası çok zor ve mantığıma hiç uymuyor. 

Arya okuldan sonra etüt merkezine gittiği için çok şanslı hissediyorum kendimi çünkü hafta içi ödevlerini orada bitirip geliyor eve. Sadece hafta sonu birlikte bakıyoruz ödevlere. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Evrim, biz evde eski usul fişlerle öğretelim diyor ama çocuğun kafasını iyice karıştırmak istemiyorum. Bu mevzuyu konuşurken fark ettik ki benim, Evrim'in ya da arkadaşlarımızın yaşıtları arasında ortaokula okuma yazma öğrenmeden gelen öğrenci hiç yoktu. Oysa şu anda benim çalıştığım ortaokulda bir sürü öğrenci var okuma-yazma bilmeyen.Yani bu yöntem biraz tartışmalı gibi. Bakalım nasıl ilerleyecek Arya bu mevzuda. İnşallah ben delirmeden o söker bu okuma işini.