28 Nisan 2020 Salı

Ev Okulu ve Ortaya Karışık İç Dökme Seansı

Karantina "Sosyal mesafelendirme" süreci başlayalı 1,5 ay olmuş!

İlk 1 hafta ders, ödev, etkinlik yoktu. Tatil gibi takıldık evde. Ama işler sonradan ciddileşti. Arya ile ev okulu günlerimiz başladı. Daha önceki yazılarda da bahsetmiştim deyip link verecektim ki bir baktım en son 1 ay önce yazmışım buraya. Diğer bloga yazmaktan buraya sıra gelmemiş galiba :D Orda bol bol anlattım Arya ile ödev maceralarımızı. Peki şimdi ne anlatacağım?

Şimdi size başka bir blogtan bahsedeceğim: Bilge ve Annesi. Başka bir hayat, başka bir çocuk mümkünmüş arkadaşlar. Ben hem hayranlıkla hem de özlemle iç geçirerek takip ediyorum. Diyeceksiniz ki "Ama Bilge senin kızdan büyük." Evet büyük ama Bilge yaşındaki bir sürü öğrencim Bilge gibi değil, benim kızımın büyümüş versiyonları hepsi. Ama işte maşallah Bilge başka bir çocuk. Haftada 3 gün yoga yapıyor, kahvaltıda ailesi ile podcast dinleyip tüm gün aklı başında sohbetler ediyor. Canım sıkıldı demek yerine resim yapıyor. Sabah kalkıp kendi kendine dersinin başına geçiyor. Ne desem az... Nasıl sakin bir hayatları var. Okurken özenmemek elde değil. Bizim evde her şey kavga gürültü.

Her öğün en az 3 kez "Yemek vakti / Sofra hazır / Hadi sofraya" diye bağırıyorum birlikte yemek yiyebilmek için. Gerçi bıktığım için bıraktım. Hepimiz ayrı takılıyoruz kahvaltıda. Akşam yemeklerinde açlık durumumuz denk gelirse aynı anlarda yiyoruz bazen ama şart değil o da.

Ödev saati için bir standart oluşturalım diyordum. Arya babası ile Ninja Kaplumbağaları seyretmeyi çok seviyor. Her gün 13.15 gibi başlayıp 2'ye doğru bitiyor. Çizgi film bitince tv hemen kapanıp ödeve geçilir diye yaptım programı ama kim takar? Çizgi film başlıyor, Arya defalarca kez babasını çağırıyor: "Hadi baba, gel baba, başladı baba, bitecek baba...." Evrim bilgisayarından ayrılamıyor: "Sen izle şimdi gelcem, az sonra gelcem, aaa böyle yaparsan hiç gelmicem..." Genellikle ya sonuna doğru gidiyor ya da o gitmeden çizgi film bitiyor. Arya başlıyor zırlamaya: "Babam benimle izlemedi :(" Böyle olmadığı, birlikte izledikleri zamanlarda da çizgi film biter bitmez Evrim tv.yi bile kapatmadan bilgisayarına geri dönüyor ve Arya sıradaki çizgi filme daldığı için ödev yapmak istemiyor. İşte o an ben deliriyorum.

Bu Arya ile Evrim'in izlediği versiyon.


Bu da benim sevdiğim eski versiyonu :)

Çok basit bir düzene uymak neden bu kadar zor? Neden kendi kendimize eziyet haline getiriyoruz bu süreci? Aslında çok basit: çizgi filmi izle, bitince kapat. Bu kadar!

Zar zor ödeve geçmeyi başarınca istikrarsızlığımız yüzünden durumu kural/program/olması gereken gibi algılayamadığı için aklı tv.de kalan Arya çok isteksiz ve mızmız oluyor. Videoyu yarım yamalak izliyor, parçayı sırf okumak için okuyor, eksik yazıyor, izlediğini/okuduğunu anlamadığı için de soruların yarısını cevaplayamıyor ve 2. turu izlemesi/okuması gerekiyor. Tabi iyice mızmızlanıyor. Mızmızlandıkça... İçinden çıkılmaz bir kısır döngüye giriyoruz. Sabrı tükeniyor hepimizin. Ödevler bitince oyun vakti ama Evrim yine yan çizip bilgisayara dönmek istiyor. Dönüyor da. Artık bıraktım ipin ucunu. Arya'da tv.ye dönüyor. Ben de canım ne isterse onu yapıyorum.

Kısacası 1,5 ay olduğu halde biz evde hâlâ doğru düzgün bir program oturtamadık ve oturtamayacağız da. Hal böyle olunca da bana gelenler geliyor. Hatta bir geldiler ve hiç gitmiyorlar. Ödevleri sırayla yaptırdığımız için kendi günümse ödev ve oyun bitince, Evrim'in günüyse onlar ödeve bile başlamadan kaçıyorum evden. Dağlara tepelere vuruyorum kendimi. Büyükşehirde olmadığımıza ve sokağa çıkma yasağı olmadığına şükür ede ede 1 saat dağ yoluna tırmanıp yarım saat mis gibi manzaranın tadını çıkarıyor, sonra da 1 saat aşağı iniyorum. Evden çık, dön derken toplamda 3 saat civarı kafa dinlemiş oluyorum.





Evde Arya için ev okulu devam ederken bir yandan da kendi öğrencilerimle canlı ders yapmaya çalışıyorum ama henüz başarabilmiş değilim. Ben bağlansam onlar bağlanmıyor, onlar bağlansa benim sesim gitmiyor. Tam oldu, her şey tamam dediğimizde sistem çöküyor. Kısacası bu süreçte veli olmak ayrı, öğretmen olmak ayrı dert. Açılsın okullar da hepimiz işimize gücümüze geri dönelim artık!