30 Mayıs 2015 Cumartesi

İştahsız Yumurcaklara Tahıl Karışımı

Bebekler küçükken ne güzel değil mi? İhtiyaçları olan tek besin anne sütü. Ama büyüdükçe işler karmaşıklaşıyor, ihtiyaçları artarken iştahları azalıyor. Arya da son zamanlarda epey iştahsız oldu. Üstelik yemek de seçiyor. Aç olsa da, yemek yemeyi kendi istemiş olsa da önüne koyulanı sevmezse yemiyor. Öyle zamanlarda basit ama kurtarıcı seçeneklerimiz var Allah'a şükür. Arya sunduğum seçenekleri beğenmeyip yemediğinde yoğurt, ayran, yayla çorbası ya da makarna gibi favori yiyeceklerinden birini veriyorum aç kalmasın diye. Tabi sadece yoğurtla karnı doymaz, ihtiyacı olan diğer besin kaynaklarından da yemiş olsun diye genelde yoğurdun içine meyve, sebze, ekmek gibi şeyler de ekliyorum. Aşağıdaki karışımı da yine yoğurdun içine karıştırmak için hazırladım. Tarifi Çalışan Anne'nin blogundan aldım, malzemeleri de makarnalutfen sitesinden.



Malzemeler:

1 çay bardağı tam buğday unu
1 çay bardağı buğday ruşeymi
1 çay bardağı irmik
1 çay bardağı tam pirinç unu
3-4 yemek kaşığı tereyağ

Tüm malzemeleri seramik bir tavada hafif renk alıncaya kadar kavurdum. Karışımı hazırladıktan sonra bir kısmını cam kavanoza koydum. Tavada kalan karışıma da biraz kaynar su ve bal ekleyerek bir çeşit helva yaptım, Arya severek yedi :)

Çalışan Anne bu karışımı cam kavanozda dolapta muhafaza edip yoğurda ve yemeklere eklediğini yazmış. Karışımın yoğurdun daha doyurucu olmasını sağlayacağı kesin ama Arya sevip yer mi emin değilim. Bakalım, yemezse yine ballı helva yapar yediririm ben de :)

Edit:

Yovita'nın meyveli prebiyotik yoğurtları ile harika oluyor. Dayanamadım ben de yedim :D



29 Mayıs 2015 Cuma

Hadi Beraber Oyuncak Yapalım - 2+ Yaş Eğitici Oyuncak / Aktivite Hazırlığı

Haftaya bugün Arya'nin doğum günü, 2 yaşını dolduracak minik cadı :) Bu sebeple bir süredir yeni yaşına uygun, hem eğitici hem de eğlenceli oyuncak arayışındayım.



Bir sürü siteye ve bir sürü bloga baktıktan sonra tüm oyuncaklar gözüme aynı ve evde yapması kolay gözükmeye başladı. Yukarıdaki ilk denememdi, fotoğrafı çektikten sonra çubuk sayısını arttırdım, her renkten toplamda 3 çubuk hazırladım. Arya'yla 15-20 dk hiç sıkılmadan oynadık. Artık hangi oyuncağa baksam "Ben bunu evde yaparım ki!" derken buluyorum kendimi. İşte fikirlerimden bazıları:


  • İnternetten 2 set olacak şekilde çeşitli hayvan, eşya vb. fotoğrafları indirin. Kırtasiyeden kalın karton, yapıştırıcı ve koli bandı alın. Fotoğrafları tek tek keserek aynı boyutlarda kesip hazırladığınız kartonlara yapıştırın. Fotoğrafların üzerinden şeffaf koli bandı ile 1-2 tur geçin ki minik kaşifler ağızlarına götürüp ısırınca kağıtlar hemen erimesin :) Şimdi hem tek tek hayvanları, eşyaları vb. öğretebilir hem de birlikte eşleştirme oyunu oynayabilirsiniz.  

  • Herhangi bir marketten tahta çöp şiş çubukları alıp güzelce kapladığınız bir karton kutuya saplayıp sabitleyiniz. Renkli keçelerden farklı boyutlarda geometrik şekiller (pembe yuvarlaklar, mavi kareler, yeşil dikdörtgenler gibi) çizip kesin, ortalarına da delik açın ki çubuklara takılabilsin. Çubukları keçelerle aynı renge boyayın ya da çubukların kartonla birleştiği kısmı şekillerle uyumlu keçe yapıştırın. Koyun mini canavarın önüne pembe yuvarlak pembe çubuğa, mavi kareler mavi çubuğa... Böylece hem renkleri hem şekilleri öğrenmesine yardım edin.

  • Yine karton ve şeffaf koli bandı ile domino hazırlanabilir. Kartondan aynı boyda 20 adet dikdörtgen kesin ve üzerine istediğiniz resimleri çizin. Mesela elma-armut, armut-muz, muz-çilek gibi (marketlerin tanıtım dergilerinden meyve-sebze fotoğrafları kesebilirsiniz :) Sonra kartları yine şeffaf koli bandı ile kaplayın ki daha uzun ömürlü olsun. Artık ailecek domino oynayabilirsiniz :)

  • Evdeki çeşitli içeceklerin kapak kısımlarını kesin (süt  kartonları, pet şişeler vs.). Kestiğiniz yerler tırtıklı kaldıysa ateşle hafif ısıtarak düzleştirin ki miniklerin ellerine batmasın. Kapaklar farklı renklerde ve boyutlarda olursa daha iyi ama bulamazsanız da kendiniz boyayabilirsiniz. Şişe kısımlarını karton ya da keçeyle kapladığınız sert bir yüzeye yapıştırın ve kapaklarla birlikte miniğinizin önüne bırakın; o hangi kapak nereye takılacak bulmak için uğraşırken ve defalarca açıp kaparken siz de biraz kafanızı dinleyin ;)

Ben artık evdeki her türlü ıvır zıvırı bu kutuya atıyorum. Illaki yaparım bir şeyler :) Aklımda bir sürü alternatif var nasılsa :) Hadi siz de bir düşünün, değişik fikirlere açığım ;)

   

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Gözümüz Aydın! Nurtopu Gibi 2 Yaş Sendromumuz Oldu :(

Zaman hızla akıp geçti ve Arya'nın 2 yaş sendromu geldi çattı hatta evin ortasına bomba gibi düştü maalesef :(

Arya'nın 2.yaş gününe 1 aydan az zaman kaldı. Büyüdükçe işler kolaylaşacak sanırken hiç de öyle olmadığı gerçeğiyle yüzleşmek çok zor oldu benim için. Arya son zamanlarda o kadar huysuz ki neresinden tutsam, nasıl anlatsam bilmiyorum. 1 sn bile benden ayrı kalmıyor, beni kimseyle paylaşmak istemiyor. Evrim yanıma oturunca kıyameti koparıyor. Ortalarına bile otursam uzanıp babasını itmeye çalışıyor. Babası yokken de sürekli "baba, baba" diye onu arıyor. Gelince sevinip sarılıyor ama anında benim kucağıma geri dönüyor. Tuvalete ve duşa girdiğimde attığı çığlıkları, yerlere yatışını, kapıyı yumruklamasını falan anlatmak bile istemiyorum.

Arya bebekliğinden beri bağımsız bir bebek olduğu için şimdi birden bire bana bağımlı hâle gelmesine adapte olamıyorum. Oturduğum yerden kalktığım an basıyor çığlığı, geri otursam bile ağlamaya devam ediyor. Kendisi oturmaktan sıkılınca da başlıyor evin içinde koşturmaya. Girip çıkmadık yer bırakmıyor evde. Bilgisayarın düğmesine basıyor, dolapları açıp karıştırıyor. Arada da gelip "kalk, gel" diye elimden sürükleyerek beni çekiştiriyor. Yorulunca televizyonun karşısına oturuyor bir süreliğine ama bu sefer de kanalları beğenmiyor, ikide bir değiştirmem için mızmızlanıyor. Ayyyy... anlattıkça içim daralıyor :( 

Peki her şey mi kötü? Tabi ki değil! Arya bizi ne kadar çok sevdiğini her fırsatta gösteriyor. Öpücükleriyle bizi mest ediyor, sımsıkı sarılıyor :) Parka gidince inanılmaz mutlu oluyor. Enerjisi hiç bitmiyor maşallah :) Kaydıraktan salıncağa, salıncaktan tahterevalliye koşuşturup duruyor. Parktaki diğer çocuklarla oynayıp arkadaş oluyor :) o kadar güleryüzlü ki herkesi kendine aşık ediyor :)  






Kısacası bu 2 yaş sendromu denen lanet şey bizim eve kapak attı. Sakin sessiz kendi halimizde takıldığımız günler mazide kaldı. Artık günler çığlıklarla başlıyor, mızmızlanmalarla bitiyor. Biliyorum bugünler de geçecek tabi ki. Zaten tek tesellim Arya'yla beraberken zamanın nasıl geçtiğini pek de anlamıyor oluşum.

2 yaş sendromu ile boğuşan tüm  annelere bol bol sabır diliyorum. Allah yardımcımız olsun.