14 Eylül 2015 Pazartesi

Çalışan Anne Hezeyanları Vol. 1

Ben işe başladım!

İnsanlık için küçük, benim içinse kocaman bir adım!

Evde geçen 2,5 yılın ardından işe başlamak cidden zor oldu ama sanırım yavaş yavaş adapte oluyorum. 31 Eylül'de seminerlerle başladım, sonra worksheetti, panoydu derken 2 hafta geçti bile. Bu haftadan sonra bayram tatili var ve 28 Eylül'de okullar açılacak. Uzun bir aradan sonra tekrar ders zilini beklemek çok ilginç.

Geçen hafta ilk dersime girdim, 8. sınıflara TEOG hazırlık dersi işledim. Anlattığım ilk konu "prepositions" oldu. Ders boyunca sadece İngilizce konuştum ve düşündüğümden çok daha kolay oldu :) Demek ki yazın izlediğim videolar işe yaramış, paslanmış bilgileri temizleyip kurtarmışım :D Tabi siz bakmayın böyle herşeyi güllük gülistanlık anlattığıma. Geçen hafta benim için tam bir kabustu. Hazırlamam gereken 4 sayfalık bir worksheet vardı. Sorun worksheeti hazırlamak değil de kullanılacak olan materyalleri elde etmek ve worksheeti tam olarak istenilen şablonda hazırlamaktı. Aynı worksheetleri ve cevap anahtarlarını 5-6 kez baştan hazırladım. Tam bitti, teslim ettim diye rahatlamıştım ki cevap anahtarları için belirlenen başka bir şablon olduğu bilgisi geldi. Tekrar hazırladım cevap anahtarlarını ama kaydedip kapattığım halde dosya bilgisayarda birden yok oldu. Sinir stresten aklım çıktı, oturup ağlamaya başladım. Allah'tan Evrim yardım etti, dosyayı kurtardı.

Geçtiğimiz haftanın tek sorunu worksheetler değildi maalesef. Bir de hafta başında hastalandım. Faranjit olmuşum; iğneydi, rapordu, antibiyotikti derken ben düzeldim ama evdeki herkes hastalandı. Önce Arya, sonra Kağan, şimdi de Evrim hasta :( Hastalık bir yandan, ev işi, okul işi bir yandan kendimi o kadar köşeye sıkışmış hissettim ki bir an herşeyi bırakıp, yere oturup hüngür hüngür ağladım. Evde kalsam daha kötü olacağımı bildiğim için kendimi dışarı attım. Evrim'le biraz dolaştık ve konuştuk. Zorlanmamın normal olduğundan ve alışınca bunlara gülüp geçeceğimden bahsettik :)



Öyle böyle yapılacaklar bitti, yoğunluk azaldı, iyileştim. Hafta bitip tatil gelince moralim de düzeldi :D Bu haftaya daha pozitif başladım ve işler şimdilik yolunda şükür :)

Tüm bunlar olurken çalışan anne olmanın zorluklarını da yavaştan yaşamaya başladım :( Sabahları ben evden çıkarken Arya uyuyor oluyor, onu görüp öpemeden evden çıkmak beni çok üzüyor ama uykusunu da bölmek istemiyorum. Evrim'le ikisi benden 1 saat sonra evden çıkıyorlar. Arya tüm gün kreşte eğlenirken ben tüm gün onu özlüyorum :( Akşam işten yorgun gelsem de Arya uyuyana dek birlikte oyun oynuyoruz, kitap okuyoruz, şarkı söyleyip dans ediyoruz. Arya uyuduktan sonra sıra ev işlerine geliyor, çamaşır, bulaşık, ertesi günün yemeği... Geçtiğimiz hafta gece 2'de hâlâ mutfakta yemek pişiriyordum :( Bugün yemeği daha erken (22:00) pişirdim. Şu anda da asmak için makineden çıkacak çamaşırları bekliyorum. Sonra bir makine daha doldurup yıkayacağım; onu da artık sabah Evrim asar.

Evcek okullu olduğumuz ve hepimiz sınava hazırlandığımız için bu yıl hepimiz aşağı yukarı eşit şartlardayız. Bu yüzden ev işleri için bir plan hazırlayıp işleri bölüştük. Herkesin belirli görev ve sorumlulukları var. Yani öyle kafama esince ya da zor gelince "Hadi bu gece de yemek yapmayıvereyim." diyemiyorum. Desem bile alternatif bir yol bulmak da yine benim sorumluluğumda. Şimdilik herkes plana ve sorumluluklarına sadık hareket ediyor :) İnşallah tüm sene böyle devam edebiliriz.

İlerleyen günlerde yeni düzene daha iyi uyum sağlayıp daha az yıpranmayla bu yılı atlatmayı umuyorum :) Bakalım, beraberce göreceğiz :)

2 yorum: