26 Mart 2014 Çarşamba

Arya'nın İlk Kelimeleri ve Evrim'in Süper Babalık Halleri :)



Arya'yla maceralarımızı yazarken Evrim'e (eşim) haksızlık ettiğimi fark ettim. Onun babalık maceralarına da yer vermem gerektiğini geç de olsa fark ettim :) Hamileliğimin başından beri Evrim bana hep destek oldu. Ev işlerinde, alışverişte, doktor randevularında hep yanımdaydı. Hamileliğin son aylarında ayakkabılarımı bile Evrim bağlıyordu. Doğum anında da elimi hiç bırakmadı. Arya da doğar doğmaz babasının elini tuttu.


Arya'yı ilk kez kucağıma aldığımda minicik bir kuşu avuçlarımda tutuyor gibi hissettim. Altını ilk kez değiştirirken o minicik bacakları çıplak görünce Evrim'le birbirimize bakıp ne yapacağımızı düşündüğümüzü hatırlıyorum. Evrim ilk başta Arya'yı kucağına alma konusunda biraz tedirgindi ama sevgisi tedirginliğini yendi. 
Zaten minik olan Arya, babasının kocaman ellerinde daha da minik görünüyordu gözümüze.


Hastaneden eve döndüğümüzde Arya'nın minikliğine gözümüz alışmıştı. Sürekli emen ve uyuyan bu minik kız hayatımızı tamamı ile ele geçirdi ve herşeyi kökten değiştirdi. Her anımızı -tuvalet/banyo ihtiyacı dahil - ona göre ayarlamaya başladık. İlk 10 gün ailemizin yanında kaldığımız için ekstra yardım da aldık tabi ki :) Ama Evrim gece gündüz elinden geldiğince destek oldu. Arya'nın gazını çıkardı, bezini değiştirmeme ve giydirmeme yardım etti, hatta Arya'yı göğsünde uyuttu.   


Evrim bu kadar destek olmasaydı 10 günün sonunda kendi evimize dönmeye cesaret edemezdim belki de. Eve dönünce herşey belli bir rutine oturmaya başladı ama bu işler kolaylaştı anlamına gelmiyor tabi ki. Hem bebek, hem ev işleri... Bir de lohusalık... Zorlandığım, kaçmak, saklanmak ya da sadece uyumak istediğim zamanlar oldu. Evrim evde olduğu zamanlarda yine en büyük yardımcım oldu. Bebeğimizi beraber yıkadık, giydirdik, nöbetleşe yemek yedik, zaman zaman nöbetleşe uyuduk. Hâlâ da zaman zaman nöbetleşe yemek yiyip, nöbetleşe uyuyoruz :) Gerçi artık kardeşim bizimle yaşadığı için nöbet çizelgemiz epey rahatladı :)) Çok şükür ki Arya dayısıyla da epeyce zaman geçirip bizsiz de idare edebiliyor artık. 

Arya'nın doğumundan bu yana geçen 9,5 aylık bu süreçte Evrim bizim için elinden geleni yaptı. İşte bu yüzden Arya'ya hevesle öğretmeye çalıştığım ilk kelime "baba" oldu. Arya artık "anne, baba, mama, ver, gel, hadi" gibi basit sözcükleri söyleyebiliyor. Sabahları uyandığında odasında kendince sesler çıkararak - bazen anne, bazen baba diyor, bazen de sadece çığlık benzeri neşeli sesler çıkarıyor - bize sesleniyor. Kucaklayıp kendi yatağımıza alınca de neşeden çıldırıyor, bildiği tüm sesleri, kelimeleri sıralıyor; "aferin kızıma" deyince de kendi kendini alkışlıyor :)

Evrim'in Arya'yla olan ilişkisi her geçen gün daha sıkı, daha sevimli, daha sıcak bir hâl alıyor ve bu benim çooook hoşuma gidiyor :) Onları birlikte eğlenirken izlemek çok zevkli. Babası Arya'yı öpünce Arya'nın kıkırdaması, Arya baba deyince Evrim'in zevkten dört köşe gülümsemesi, birlikte oyun oynamaları, dans etmeleri, Arya'nın babasının göğsünde uyuması... Her bir saniyesi çok değerli. Arya'yı babasına bırakıp arkadaşlarımla gezmeye gidebilmenin ya da arada bir deliksiz bir gece uykusu çekmenin de ne kadar paha biçilemez olduğunu söylememe gerek yok sanırım :))

Dilerim tüm erkekler eşlerine ve bebeklerine ellerinden geldiğince destek olur.


2 yorum:

  1. Demek sadece benim eşim öyle değilmiş:) Böyle babaların sayılarının artması dileğiyle.. Çok güzel anlatmışsın, aynı duyguları paylaşıyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle babalar / böyle eşler olmadan bebek büyütmenin ne kadar zor olacağını düşünmek bile berbat :))

      Sil