16 Nisan 2014 Çarşamba

Uyku Eğitimi

Arya'yı büyütmeye ve onunla büyümeye çalışırken çok okuyorum, çok araştırıyorum. Okuduklarımın çoğunda bebeğin ağlamasının bizim sandığımız kadar kötü olmadığı anlatılıyor. Bebekler konuşamadıkları için kendilerini bizim gibi ifade edemiyorlar. Evet büyüdükçe belli başlı duygularını anlatmak için belirli sesler çıkarıyorlar ama hiç bir bebek "Annecim uykum geldi, beni kucağından bırakma, senin kokunu çok seviyorum ve kalp atışların beni sakinleştiriyor" gibi şeyler diyemiyor. İşte bu yüzden de ağlayarak bu hislerini anlatmaya çalışıyorlar. Böyle anlarda kendilerini ifade edebilmek için ağlamalara izin verip yanlarında durarak, onlara sarılıp sakinleştirmemiz gerekiyor.

Bebekler için uykuya geçmek bizimki kadar kolay değil. Düşünsenize 9 ay boyunca anne karnında bir sıvının içinde ordan oraya sallanarak ve sadece uğultular duyarak yaşadılar/uyudular. Doğumdan sonra dış dünyaya adapte olmaları zor. Annelerinin kalp atışını hissetmeden, belirli bir sallanma/hareket/ritm olmadan uyumaları onlar için öğrenilmesi gereken yepyeni bir durum. Doğumdan sonraki ilk günlerde annelerinin kucağında, göğsünde, emerken memede uyuyan bebekler adaptasyon süreci yaşıyor. Sonra biz birden "bu kadar yeter, artık kendi kendine uyusun" demeye başlıyoruz. Bebişler de haklı olarak bilmedikleri bu yeni duruma ağlayarak direnç gösteriyorlar.

Bebeklerin ağlamadan kendi kendine uyumayı öğrenmelerini beklemek hem haksızlık hem de biraz naiflik. Tabi ki ağlayacak ve direnecekler ama bu ölümcül bir durum değil. Korkularını ağlayarak atmaya çalışıyorlar. Bizim yapmamız gereken ağladığında sakinleştirmek, onu bırakıp gitmediğimizi anlamasını sağlamak. Tracy Hogg, bebeklerle ilgili yapılan değişiklikler için "her seferinde bir adım", "bir defada bir değişiklik" metodunu öneriyor anne-babalara. Yani bebeğiniz sizin yatağınızda uyuyorsa ilk başta sadece kendi yatağında uyumaya alışmalı; kendi yatağında ama sizin odanızda uyuyorsa önce kendi odasında uyumaya alışmalı. Kısacası bir bebek birdenbire kendi yatağında, kendi odasında, kendi kendine uyumaya alışamaz.

Arya doğduğu günden itibaren kendi kendine uyumasa da uykuya daldıktan sonra hep kendi yatağında uyudu. İlk 6 ay yatağı bizim odamızda, yatağımızın yanındaydı. 6. aydan sonra Arya'nın yatağını kendi odasına taşıdık ve Arya hiç zorlanmadan bu yeni durumu kabullendi. Bugünlerde uyku eğitiminin son adımı olan kendi kendine uyuma aşaması için kendimi ve Arya'yı hazırlamaya çalışıyorum. Planım Arya kendi kendine uyumaya alışana kadar birkaç gece onun odasında uyumak. Biliyorum ki hiç kolay olmayacak. Arya uykusu olduğu halde yatağa yatmak istemeyecek, ayağa kalkacak, onu yataktan almam için ağlayacak... Dayanabildiğim yere kadar yatağının yanına oturup onu sakinleştirmeyi, ninni söyleyip sırtını pışpışlamayı planlıyorum.

Kendi kendine uyuma alışkanlığının bir gecede kazandırılamayacağının ve karşılaşacağım direncin büyüklüğünün farkındayım ama artık Arya için doğru zamanın geldiğini hissediyorum. Arya'yla kardeşim şu anda aynı odada kalıyorlar. Kardeşim 1 hafta sonra 3-4 günlüğüne geziye gidecek. Uyku eğitimimize o zaman başlamayı planlıyorum. Bakalım dayanabilecek miyim... Umarım benim dayanma sınırım Arya'nın direnme sınırından yüksektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder