22 Nisan 2014 Salı

Uzaktan Atıp Tutmak Kolay Da İş Başa Düşünce Kolaysa Gel De Sen Yap!

Çocuğu olmayan insanların bebeklere/çocuklara karşı olan tahammülsüzlüklerini bir dereceye kadar anlamaya çalışıyorum ama bazen gerçekten çok aşırıya kaçtıklarını düşünüyorum.

Pazara gidiyorum, kadınlar "Ay bebekle pazara mı gelinir? Bebek arabasının pazarda işi ne?" diye söyleniyor.

Kafeye gidiyoruz, Arya azcık mızmızlansa herkes ters ters bakıyor. "Bebeğin kafede işi ne? diye söyleniyor.

Yemeğe gidiyoruz. Arya sıkılıp mızmızlanınca yine herkes bize bakıyor. "Bir rahat yemek yiyemedik" diye söyleniyor.

Otobüse, metrobüse binsek yine bebek arabası sorun oluyor. Herkes "ilerlesenize" diye söyleniyor.

Dolmuşa binmek mi? Bir kez bindik Arya'yla, bebek arabası yüzünden kavga çıktı, bizi korumaya çalışırken bir beyefendi şoför tarafından yumruklandı!

Taksiye binsek, trafikte durunca Arya coşuyor, şoför çıldırıyor.

Kısacası nereye gitsek rahatsız olan birileri oluyor. Biraz empati yapmak bu kadar mı zor? Tut ki bu bebek senin:

  • Pazara çıkmayacak mısınız? Alışverişe gitmeyecek misiniz?
  • Ayda yılda bir eşinizle, ailenizle kafeye/yemeğe gitmeyecek misiniz?
  • Eşinizi dostunuzu görmek için, bir işinizi halletmek için çıkıp toplu taşıma aracı kullanmayacak mısınız?
  • Bebeğiniz var diye kendinizi dünyadan soyutlayacak mısınız?

"Bekara karı boşamak kolay" diye pek de kibar olmayan ama anlamsal olarak çok doğru güzide atasözünü hatırlatmak istiyorum. Şimdi bu yazıyı okuyan bazı çöpsüz üzümler "Ne var canım, çocuğu birine bırakıp öyle hallederim işlerimi..." gibi son derece hayali çözümler sunabilirler. Şimdiden söyleyeyim o işler öyle halledilemiyor canım! Mevzu sadece dışarıdaki işleri halletmek de değil zaten.

Tek kişilik ya da iki kişilik hayatlar çok kolay. 3 kişilik hayatsa epey karmaşık olabiliyor :) Aklına eseni istediğin an yapamıyorsun. Ama bu hayattan zevk almaktan vazgeçmek zorunda olduğumuz anlamına da gelmiyor :)

Bebek dediğin ocaktaki yemek değil başka işin çıkınca altını kapatıp gidemiyorsun. Karnını doyur, altını temizle, uyut... Ha deyince bakacak birini bulmak kolay değil. Bakıcı mevzuna hiç girmeyelim. 2 yaşından önce kreş zaten imkansız. Yani bebek varsa, herşeyi bebekle yapma zorunluluğu da var. Anne-baba olunca bu duruma öyle ya da böyle adapte olunuyor. Biz hayata ara sıra mızmızlanan çok ama çok sevimli bir bıdıkla devam etmeyi öğrendik :) Anne-baba olmayanların durumu tam olarak anlamalarını ve her daim anlayış göstermelerini beklemiyorum da en azından birazcık empati yapmayı denebilirsiniz bence. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder