6 Ocak 2015 Salı

Anne Olmak Bakımsız Olmak İçin Bahane mi?

Nette takip ettiğim sitelerin birinde (hangisi hatırlayamadım) bir kadın öğretmen okula gelen öğrenci annelerinin oldukça bakımsız olduklarından bahsediyordu. O günden sonra dışarı çıktığımda hep çocuklu kadınlara dikkat eder oldum. Maalesef o öğretmen haklıydı. Saçlar bakımsız, solgun/yorgun yüzler, makyaj yok, varsa da korkunç demode makyajlar, kıyafetler uyumsuz, yüzler çoğunlukla asık... (İstisnalar kaideyi bozmaz tabi ki :)



Evet, anne olunca önceliğimiz bebekler/çocuklar oluyor ama yine de bu durum 7/24 bakımsızlık için bir bahane olmamalı bence. Ben de anne olmadan önce daha bakımlıydım sanırım ama anne olduktan sonra da hepten işin ucunu bırakmadım :) Anne olmadan önce mağaza müdürü olarak çalıştığım için giyim-kuşam, makyaj gibi bazı şeylere ister istemez özen göstermek zorundaydım. Annelikle beraber daha rahat bir yaşama geçiş yaptım. Bu aşamada nasıl olsa hamileyim, tüm gün evdeyim, vb. bahanelere sığınıp 7/24 pijamalı hayata geçiş yapmak pek de doğru bir davranış değil :)

Doğumdan sonraki ilk günler, lohusalık, bebekle yalnız kalınan ilk zamanlar, diş çıkarma ve hastalık dönemleri bakımsızlıktan tanınamayacak hâle gelinebilen ve bu durumun farkına bile varılamadığı zamanlar tabi ki... Ama biraz zaman geçip işler rayına oturunca her annenin gerçek dünyaya dönüp mutlaka kendine zaman ayırması gerekiyor. Böyle uzun uzun yazdığıma bakmayın; ben de aman aman bakımlar yapıp, etrafta kokos kokos gezmiyorum :D Kendi çapımda ufak tefek şeyler yaparak ipin ucunun kaçmasına engel oluyorum sadece. Yani uslu bir kız olursak şirinleri görebileceğiniz gibi hepimiz biraz makyajla birden Angelina Jolie olamayız tabi ama hiç değilse bir Mila Kunis, Drew Barrymore ya da Rene Zellweger (tercihen estetiksiz ve alık alık bakmayan bir hali:) olabiliriz gibi sanki :) Şahsen Drew Barrymore'u tercih ederim :))







Bu kadar bakımsızlıktan bahsedince asıl konuya gelemedim. Aslında başlarken kendi bakım çabalarımdan ve sonuçlarından bahsetmeyi amaçlıyordum. Bir süredir saçlarıma şekil verdirmek için kuaför arayışı içindeyim ve bu arada fark ettim ki saçlarım son 3 ayda epeyce uzamış ve güçlenmiş. Nasıl güçlendiğini paylaşırsam saçıyla ilgili sorun yaşayan arkadaşlara bir faydam dokunur belki :)

Uzun zamandır Yves Rocher'in dökülme karşıtı şampuanını kullanıyordum. Daha önce de kullandığım bazı ürünlerden bahsetmiştim. Yaklaşık 3 ay önce şampuanın içine sütte bir taşım kaynatılıp süzülmüş 1 adet sarımsak ekledim (ezilmiş hâlde). Her banyoda saçımı önce bu sarımsaklı şampuanla sonra da Vichy'nin Dercos Neogenic şampuanı ile yıkıyorum; ikisini de saç diplerine masaj yaparak uyguluyorum ve 1'er dk saçımda bekletip duruluyorum. Vichy parabensiz ve alkolsüz bir şampuan. Saç kremi kullanmıyorum. Saçlarımı iyice duruladıktan sonra bir bardak karanfil suyunu* saçlarıma döküp masaj yapıyorum. Saçlar ilk başta biraz sert dahası biraz keçe gibi oluyor ama bir süre sonra alışıyor ve giderek daha yumuşak ve parlak oluyor. Hatta yeni saçlar çıkmaya başlıyor. Tüm bunlara ek olarak bir de her gün 1 adet Biotin kullanıyorum ki saçlarım ve tırnaklarım içten de beslensin. Tüm bunlar bende işe yarayan şeyler ama her bünye aynı olmadığı için kesin sonuçlar vaat etmiyor tabi ki.

Çok uzun bir yazı oldu maalesef :( Cilt, makyaj ve giyimle ilgili konulara başka zaman devam ederim artık :)

*10 adet karanfili cam bir kavanoza koyun, üzerine 1-2 bardak kaynar su döküp kavanozun kapağını kapatın ve ışık almayan bir yerde 1 hafta bekletin. Süzerek kullanın. Karanfil suyu saç renginizi değiştirebilir ve havlunuzu boyayabilir. Benim saçlarım boyasız ve koyu renk olduğu için sorun yaşamıyorum ama dikkat etmek de fayda var.

2 yorum: